7.TATD KURS GÜNLERİ KONGRESİ
Kardiyojenik Hipertansif Pulmoner Ödem ve Alışılmadık Bir Klinik Birliktelik: Serebellar Hematom Kardiyojenik ve Nörolojik Pulmoner Ödem Birlikteliği: Serebellar Hematom

Yayın Yılı:
2024
Yayıncı:
Bilinmiyor
Özet:
Acil servise nefes darlığı şikayeti ile başvuran kardiyojenik pulmoner ödem tablosundaki hipertansif hastaların kardiyak tedavilerinin yanı sıra eşlik eden durumların ve/veya komplikasyonların hızlıca tanınması ve gerekli tedavilerin uygun ve zamanında yapılması morbidite ve/veya mortalitenin azaltılmasında etkin bir rol oynar. Kardiyojenik pulmoner ödem, sol kalpteki ciddi yapısal veya fonksiyonel bozukluk sonucu pulmoner kapiller hidrostatik basıncın ani yükselmesi ve buna bağlı akciğerlerin interstisyel aralıklarında ve alveoler boşluklarda hızla sıvı toplanmasıdır (1). Normal akciğerlerde, sıvı kapiller damarlardan interstisyel alana aktarılır ve bu alandaki sıvı lenfatik sistem ile drene edilir. Kapiller ve alveoler membranların birleşme yerinin sıkı olmasından dolayı normalde sıvı alveollere giremez (1). Sol ventrikül disfonksiyonunda ise sol ventrikül diyastol sonu basıncı ve sol atrium basınçlarının artmasıyla pulmoner kapiller basıncı artar. Aynı zamanda sistemik venöz basıncın da artmasıyla sistemik venlere lenfatik drenaj azalır. Sonuç olarak lenfatik sistemin interstisyumdan sıvı boşaltma kapasitesi azalır ve akciğerin alveollerinde sıvı birikir (1, 2). Kardiyojenik pulmoner ödem, akut solunum sıkıntısının sık görülen ve ölümcül seyreden bir nedenidir. İskemik kalp hastalığı ve sol ventrikül disfonksiyonu olan bazı hastalarda görünürde bir neden olmaksızın akut pulmoner ödem gelişebilir. Bu hastaların bir kısmında, istirahatte hafif olabilen ancak egzersizle kötüleşen ve egzersizin durdurulmasını gerektiren nefes darlığına yol açan mitral yetersizlik vardır (3). Kardiyojenik olmayan pulmoner ödem, yüksek pulmoner kapiller kama basıncının ortadan kalktığı durumda alveoler boşlukların diffüz dolumu ile karakterizedir (4). Nörojenik pulmoner ödem ise, merkezi sinir sistemi (MSS) hasarına bağlı gelişen kardiyojenik olmayan akciğer ödemi ile karakterize bir klinik sendromdur. İlk olarak 1908 yılında epileptik nöbetin komplikasyonu olarak Shanahan tarafından tanımlanmıştır. En sık tetikleyicileri intrakraniyal kanama, epileptik nöbet ve MSS travmasıdır (5). Spontan intrakraniyal kanama tüm serebrovasküler olayların %10-20’sini oluşturur ve ciddi morbidite/ mortalite nedenidir. Travmatik olmayan serebellar kanama ise yalnızca tüm olguların % 5-12.5’unu oluşturur ancak mortalitesi yüksektir (%18-75) (6). Bu yazıda özgeçmişinde düşük ejeksiyon fraksiyon (EF)’lu kalp yetmezliği ve mitral kapak yetmezliği olan, nefes darlığı ile acil servise başvuran akut stabilizayon ve tedavi girişimleri sonrası serebellar hematom tanısı konulan bir hastanın klinik ve radyolojik bulguları sunulmuştur. Elli sekiz yaşında erkek hasta, iki gündür devam eden nefes darlığının artması üzerine acil servisimize getirildi. Özgeçmişinde atrial fibrilasyon (AF), düşük EF’li kalp yetmezliği (EF:%30-35) ve stentli koroner arter hastalığı öyküsü olan hastanın başvuru anındaki vital bulguları; kan basıncı: 280/150 mmHg, nabız: 130 atım/dakika, solunum sayısı: 30/dakika ve ateş: 36.70C idi. Hastanın başvuru anında oda havasında bakılan SpO2: %60 olup fizik muayenede belirgin takipneik, ortopneik ve siyanoze olduğu görüldü. Dinlemekle her iki akciğerde yaygın ralleri vardı. Glasgow Koma Skalası (GKS) skoru 15 olan hastanın nörolojik muayenesinde patolojik bulgu yoktu.

7.TATD KURS GÜNLERİ KONGRESİ

Yayın Yılı:
2024
Yayıncı:
Bilinmiyor