EGE 12.ULUSLARARASI UYGULAMALI BİLİMLER KONGRESİ

Academy Global Publishing House

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu kenti, somut ve somut olmayan kültürel miras değerlerinin yanı sıra kanyon, mağara, nehir vadisi, dağ, orman gibi doğal miras değerlerine de sahiptir. Kentin kendine özgü jeolojik yapısı, farklı yükseklik ve derinlikte doğal oluşumların ortaya çıkmasını sağlamış; kent biçimlenişinde ve yerleşim alanlarının konumlandırılmasında önemli etken olmuştur. Karadeniz ve karasal iklim özelliği gösteren sahada yer alan Safranbolu, iklimsel farklılık ve topografik hareketlere bağlı mikroklimatik özelliği sayesinde flora ve fauna çeşitliliği açısından zengindir. Ancak bu doğal değerlerin turizmin geliştirilmesi bağlamında yeterince kullanılmadığı görülmektedir. Kentte tarihi yapılara odaklanan bir turizm anlayışı hâkim olup, turizm çeşitliliği azdır. Bu durum ziyaretçilerin günlük konaklama sürelerini düşürmekte ve yılın sadece belirli aylarında tercih edilmeyi beraberinde getirmektedir. Ayrıca bu dönemlerde geleneksel doku üzerinde yoğun kullanım baskısı da oluşmaktadır. Turizmde çeşitlenmeye gidilmesi neticesinde kaynaklar arasında kullanım dengesinin kurulması, turizmin tüm yıla yayılması, konaklama sürelerinin uzatılması, turist sayısının artırılması ve ekonomik katkının geniş alanlara yayılması sağlanabilecektir. Bu noktada alternatif turizm önem kazanmaktadır. Jeolojik miras niteliğindeki kanyonlar Safranbolu’da öne çıkan doğal oluşumlardandır. Tarihi yapılar yer yer kanyonun üzerine veya kenarına konumlandırılmıştır. İç içe geçen bu tarihi ve doğal miras değerleri bir bütün olarak kentin kimliğini ve kültürel peyzajını tanımlamaktadır. Hiking, trekking, kampçılık, doğa fotoğrafçılığı, yaban hayatı gözlemleme, su sporları, kaya tırmanışı vb. birçok aktivitenin yapılabileceği kanyonlar ilgi çekici özelliklere sahiptir. Bildiride, Safranbolu’da turizmin geliştirilmesine yönelik önerilerde bulunulmuştur. Bu bağlamda kanyonların potansiyelleri ortaya koyulmuş, turizmde etkin bir şekilde değerlendirilebilmeleri için stratejiler belirlenmiştir. Çalışmada, kanyonlar tekil ölçekte ele alınmamış, kültürel miras yapı ve alanlarıyla ilişkilendirilerek bütüncül yaklaşımlar geliştirilmiştir. Bu kapsamda üst ölçekli gezi rotaları da önerilmiştir. Farklı turizm türlerinin birbirlerini besleyeceği ve destekleyeceği bu anlayış sayesinde kendine özgü turizm destinasyonunun güçlendirilmesinin yanı sıra mekânsal gereksinimlerin karşılanmasında mevcut miras potansiyelleri değerlendirilebilecektir.

2024

Fuat FİDAN,Beyza ONUR,Merve TUNA KAYILI