Güncel Sosyal Hizmet Çalışmaları
Kadına Yönelik Şiddetin Görün(l)meyenleri Olarak Engelli Kadınlar

Yayın Yılı:
2019
Yayıncı:
Çizgi Kitapevi Yayınları
Dil:
Türkçe
Özet (AI):
Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi'ne göre kadına yönelik şiddet, "kamusal veya özel alanda gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik acı veren ya da verme ihtimali/potansiyeli olan her türlü uygulama ve ya böylesi uygulama ve eylemlerle tehdit etme, zorlama ve özgürlüğünü kısıtlamadır" (1993). Yaygın bir insan hakları ihlali olarak kadına yönelik şiddet, temelini ataerkil toplum yapısı ve onun yarattığı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden almakta ve kadınları sosyal, psikolojik, duygusal, ekonomik vb. açıdan etkilemektedir. Kadına yönelik şiddet artan kamuoyu ilgisine rağmen varlığını sürdürmektedir. Nitekim Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması'na (2015) göre kadınların %38'i, yaşamlarının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalmıştır. Evlenmiş kadınların %12'si, yaşamlarının herhangi bir döneminde cinsel şiddete maruz kalmıştır. Kadınlar eşlerinin yanı sıra baba, ağabey, partner/sevgili konumundaki erkeklerden de şiddet görmektedir ve bu şiddet biçimleri arasında en yaygın görülen ise duygusal şiddet/istismardır. Toplumun kadın ya da erkek olarak bireylerden beklentileri üzerinden şekillenen toplumsal cinsiyet günümüzde sosyal bilimler alanında yaygın bir kavram olarak kullanılmaktadır. Toplumun kadına yüklediği eş ve anne rolüne karşılık erkeğe yüklediği 'evini, ailesini geçindiren, koruyup kollayan" rolü kadınları özel alana hapsederken erkeklere kamusal alanın kapılarını ardına kadar açmıaktadır. Böylesi bir toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucu olarak kadınlar toplumda ikincil konumdadır. Bu ikincilleştirme nedeniyle kadınlar eğitim ve istihdamda erkeklerin gerisinde kalmaktadır. Erkeklerle kıyaslandığında yeterli ve iyi eğitim alamayan kız çocukları ilerleyen yaşlarda istihdama katılamamakta yada enformel sektörlerde çok düşük ücretlerde çalışmaya mahkum bırakılmaktadır. Kadını daha kız çocuğu olarak dünyaya gelir gelmez değersiz kılan ve erkeği, erkek olmayı yücelten ve adeta kutsayan toplumsal cinsiyet, kadının şiddete başkaldır(a)mamasına ya da şiddet karşısında susmasına neden olmaktadır. Kuşkusuz iyi eğitim almış ya da yüksek geliri olan kadınların şiddete maruz kalmadıklarını söylemek yanlıştır ancak kadınların eğitim oranlarının düşük olması, farkındalıklarının olmaması, bilgi yetersizliği, ekonomik bağımsızlığının olmaması, erken yaşta evlilik, sunulan hizmetlerin yetersizliği, üretilen politikaların kadın bakış açısından yoksun olması vb. nedenler şiddet açısından birer risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadının şiddete maruz kalmasında ya da şiddet karşında ses çıkaramamasındaki temel risk faktörlerinden biri de engelli olmasıdır. Özellikle üçüncü dalga feminist hareketin farklı kadınlıklar üzerinden açıkladığı kesişimsellik bu alanda önemli bir çerçeve olarak ele alınabilir. Zira homojen grup yoktur; etnik kökeni, toplumsal sınıfı, cinsel yönelimi, dini inancı farklı olan kadınlardan oluşan heterojen bir grup vardır ve bu grup sahip olduğu özelliklerden dolayı toplum tarafından ayrımcılığa maruz kalabilmektedir. Dolayısıyla buradan hareketle kadınların şiddete maruz kalması tartışılamaz bir gerçektir ancak daha da dikkat çeken noktalardan bir tanesi şiddete maruz kalan bu kadınlar arasında engelli kadınların olmasıdır ve onların ihtiyaçları, beklentileri de farklılaşabileceğini göz önüne almaktır. Bu nedenle yapılacak çalışmalarda kadınların bu farklılıklarını dikkate almak önemli görülmektedir. Engelli kadınlara yönelik şiddete dair uluslararası alanyazında var olan pek çok çalışmaya rağmen Türkiye açısından kadına yönelik şiddet araştırmalarında engelli kadınlara ilişkin çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu durumun engelli kadınların şiddet karşısında görünmezliğini pekiştirdiği düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı engelli kadınlara yönelik şiddete dikkat çekmek ve literatüre katkı sunmaktır. Bu amaçla çalışmada önce engellilik hakkında bilgi verilecek daha sonra engelli kadınların şiddet karşısındaki durumu ele alınarak, var olan kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik hizmetler engelli kadınlar açısından değerlendirilecektir. GÜNCEL SOSYAL HİZMET ÇALIŞMALARI ____________________________________________________________________________________________________________ ____________________________________________________________________________________________________________ 16

Current Social Work Studies (AI)
See The People Who Do Not See The People Who Do Not See The People Who Do Not See The People Who Do Not See The People Who Do Not See The People Who Do Not See The People.

Yayın Yılı:
2019
Yayıncı:
Çizgi Kitapevi Yayınları
Dil:
Turkish
Özet:
(AI):
According to the United Nations Declaration on the Elimination of Violence Against Women, violence against women “restricts, forced, and freedom by any practice which may or may cause or harm women physically, sexually or psychically, regardless of whether it occurs in the public or private area” (1993).As a widespread human rights violation, violence against women takes its foundation from the patriotic social structure and the social gender inequality it creates, and women social, psychological, emotional, economic, etc.It affects from the point of view.Violence against women, despite increasing public interest, continues to exist.According to a survey conducted in 2015 on domestic violence against women, 38% of women have been subjected to physical and/or sexual violence at any time of their lives.12% of married women have been subjected to sexual violence at any time of their lives.Women see violence against men in the position of father, brother, partner/lover as well as their spouses, and among these forms of violence the most common is emotional violence.Social gender, formed on the expectations of the society as a woman or a man from individuals, is now used as a common concept in the field of social sciences.The role of the man in charge of the role of his wife and mother, the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man in charge of the role of the man.As a result of such social gender inequality, women are in a secondary position in society.Because of this secondary development, women remain behind men in education and employment.Compared to men, girls who are not sufficient and well-educated are sentenced to work at an advanced age or at very low wages in the informal sectors.The social gender that makes the woman unworthy when she is born as a girl, and the man, who praises to be a man and blesses it, causes the woman to not rebell against violence or to be silent against violence.It is undoubtedly wrong to say that women with good education or high income are not exposed to violence, but that women have low educational rates, lack of awareness, lack of knowledge, lack of economic independence, early age marriage, lack of services offered, lack of policies produced from the point of view of women, etc.The cause of violence is seen as a risk factor.One of the main risk factors in the event that a woman is exposed to violence or fails to sound against violence is that she is disabled.In particular, the intersection that the third wave feminist movement explains through different females can be treated as an important framework in this field.There is no homogeneous group; there is a heterogeneous group of women with different ethnic origin, social class, sexual orientation, religious beliefs, and this group can be discriminated by society because of its characteristics.Therefore, the fact that women are exposed to violence by movement is uncommon, but one of the more noticeable points is that among these women who are exposed to violence are women with disabilities and considering that their needs and expectations can also differ.This is why it is important to take into account these differences between women and women.Despite the numerous studies on violence against women with disabilities that exist in the international scope, the studies on women with disabilities in violence against women in Turkey are quite limited.It is believed that this situation reinforces the invisibility of disabled women in the face of violence.The aim of this study is to draw attention to violence against women with disabilities and to contribute to literature.For this purpose, the study will first provide information about disability and then address the situation of disabled women facing violence, the existing services to prevent violence against women will be assessed in terms of disabled women.In this case, it is necessary to ensure that there is an adequate level of compliance with the provisions of this Regulation and that there is an adequate level of compliance with the provisions of this Regulation and that there is an adequate level of compliance with the provisions of this Regulation.