Özet:
Toplu taşıma, İstanbul' da yaşayan vatandaşlar için, hayati öneme sahiptir. Güvenlik ise, toplu ulaşım hizmetlerinin kalitesi söz konusu olduğunda, birinci öncelik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmayla, toplu taşıma sürücülerinin, sürüş alışkanlıkları ve yanlış sürüş davranışlarından kaynaklanan, risk faktörlerinin tespit edilmesinin yanı sıra, risk algısı ve riskli sürüş alışkanlıkları konusunda bir farkındalık oluşturmaya çalışılmıştır. Yirmi beş yıldır, çeşitli kademelerinde idarecilik yapmış ve hali hazırda İnsan Kaynaklarında görevli Şube Müdürü olarak, elde ettiğim veriler, İstanbul' da, özellikle İETT' de hizmet veren, toplamda yaklaşık üç yüz otobüs şoförü, ulaşımın diğer çalışan işçi, amir, İSG görevlileri ve memurlarıyla, zaman zaman yaptığım mülakatlar ve görüşmeler ve literatür taraması sonucunda elde edilmiştir. Geçmişte trafik kazası geçirmiş ve trafik kurallarını ihlal etme eğilimi olan sürücülerin, sebep oldukları kaza risklerin genel bir analizi yapılmıştır. Sürücülerin aşırı hız konusundaki tutumlarının da sürüş riskleri ile bağlantısı incelenecek, kaza olasılığı endişesi risk algısı ölçeğinin, aşırı hız ve kural ihlalleri gibi, riskli sürüş davranışlarına etkileri de değerlendirilmiştir. Güvenlik algısına, toplu taşıma çalışanları perspektifinden bakılmıştır. Böylelikle, tespit edilen önemli risk faktörlerinin, güvenlik önlemlerinin daha iyi planlanmasına katkı sağlaması ve sürücülere ışık tutmasına çaba sarf edilmiştir. Toplu taşıma araçlarının içinde daha fazla insan olması sebebiyle, daha yüksek bir güvenlik riski oluşturmaktadır. Bu sorun, çözüm odaklı yaklaşımların eksikliğinden, daha fazla öne çıkmaktadır. Teknoloji, yönetim ve kurum açısından yapılan ve yapılabilecek iyileştirmeler, elde edilecek veriler ışığında ortaya konulabilmektedir. Bu iyileştirme gündemi, sorumlu olan taraflarla, birtakım eylem planları belirlenerek, spesifik şekilde oluşturulabilir. Eylem planının etkinlik derecesi, yetkili kurumların ciddiyeti, bilginin adil dağılımı, kaynakların yeterliliği ve sürece dahil tüm tarafların, hedefe ulaşma yolundaki eşgüdümlü ve işbirlikçi bir ekip anlayışına dayalı olması gerekmektedir. İnsan yaşamında güvenlik, sağlık, yiyecek ve barınmadan daha önemli bir ihtiyaçtır. Toplu taşıma araçlarına çok insan bindiğinden beri, emniyet ve güvenlik riskleri vardır. Uygun ve bütünleşik yaklaşımlar gerçekleştirilemediği için, riskler süregelmektedir. Çünkü, anlamak, kavramak ve farkındalık oluşturmak çok zordur ve o derece de önemlidir. İş güvenliği: Çalışanların iş ortamında karşılaştıkları tehlikelerin yok edilmesi veya azaltılması için getirilen yükümlülüklerden oluşan teknik kuralların bütünüdür. İş kazaları, meslek hastalıkları ve her türlü zararı yok etmeyi hedefler. Devlet ise, denetim ve kontrolü sağlamakla mükelleftir. Tehlike: Malzeme, durum veya aktivitenin, potansiyel olarak, can, mal veya çevreye zarar verme durumudur. Risk: Tehlikenin potansiyel zararının, gerçekleşebilme ihtimalidir. Ramak kala: Çevreye veya bireye zarar vermeden gerçekleşen olaydır. Algı bilgisi, yeni teknolojiler ve kurumların yapısı, güvenlik için önemli faktörlerdir. Sorumlu taraflar, kısa zaman diliminde, birlikte hareket planları oluşturmalıdır. Uzun zaman diliminde ise, geliştirmeye yönelik üç adım üzerine planlar yapmalıdır. Bu üç aşama; Tanımlama, açıklama ve hedefe odaklanmadır. Her üç adımda da kısa dönem eylemleri ile gelecek adımlara hazırlanma donanımına, orta aşama, gelişme ve geliştirilme faaliyetlerine odaklanılmalıdır. Uzun dönemde ise,