Sosyal Bilimlerde Güncel Tartışmalar İnsan Çalışmaları 1
Osmanlı’da Bir Konargöçer Problematiği: Yerleşikler Ve Vergi Eminleri Meselesine Dair

Yayın Yılı:
2018
Yayıncı:
Bilgin Kültür Sanat Yayınları
Dil:
Türkçe
ISBN:
978-605-9636-55-1
Disipline:
Ekonomi
Konu:
Climate,Capital Markets
Özet (AI):
Giriş Osmanlı Devleti'nin Türk, Türkmen ve yörük kimliklerine bakışı ve bu hususun politikalarına olumlu yada olumsuz yansıması farklı dönemlerde değişik uygulamalarla karşımıza çıkmaktadır. Çoğunlukla bu uygulamalar, arşiv belgelerini gören araştırmacının, Devlet'in yörük ve Türkmenler üzerinde ya dini açıdan yada etnik açıdan bir baskı oluşturduğu ve dolayısıyla konargöçer ve yerleşik reaya arasında bir ayrım yapıldığı yanılgısına düşmesine sebep olur. Oysaki eldeki verileri dönemin konjunktürel gelişmeleri ışığında değerlendirmek ve bu kapsamda geçici/kalıcı politikalar ve uygulamaların izini sürmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu çerçevede kalmak üzere, çalışmada konargöçerler üzerinde, özellikle Devlet'in kontrolünü yitirmeye başladığı son dönemlerde oluşan baskı ve bu baskının yerleşikler bazında manevi; vergi eminleri, mültezimler ve voyvodalar özelinde de maddi yani ekonomik olarak baskı ve kontrolsüz/ illegal uygulamaları incelenmeye çalışılacaktır. Konargöçerlerin devlet tarafından etkin olarak kullanımı aslında, 11 nci yüzyıldan itibaren Selçuklu Sultanları tarafından 24 Oğuz boyuna mensup kalabalık göçer Türkmen kitlelerinin Türkistan, Horasan ve Azerbaycan'dan Anadolu'ya sevk edilerek onlara burada yurtlar verilmek suretiyle yerleştirilmeleriyle, Anadolu'da Türk nüfusun yerli halka oranla süratle çoğalması ve dolayısıyla hakim duruma geçmesiyle başlamıştır. Anadolu'ya sevk edilerek kendi sınırları içerisinde yerleşik düzene vermiş oldukları zarar ve ziyanı bertaraf etmeyi de hedefleyen Selçuklu yöneticilerinin Türkmenlere bakışını Nizamülmülk şu sözlerle dile getirmiştir: "Her ne kadar sayıları çok olan Türkmenlerden üzüntü husule gelmişse de, onların Devlet üzerinde çok hakları olmuştur. Zira Devlet'in başlangıcında hizmet etmişler ve sıkıntı çekmişlerdir." (Nizamülmülk, 2015, s. 176) Bu yurt tutma ilk yıllarda o kadar kuvvetli olmuştur ki 1085 tarihlerinde Avrupa'da Anadolu'ya Turguie denildiği görülmektedir. Anadolu'ya yerleşen Oğuz (Türkmen) kitleleri aile başbuğlarının veya yurt tuttukları bölge, yöre ve oymak adlarına göre isim almış ve yeni boy ve oymaklar meydana getirmişlerdir. Daha sonra bu Türkmen zümreleri, zaman zaman birleşmek suretiyle, çeşitli adlar altında, büyüklü-küçüklü birçok devlet kurup o devir siyasi tarihinde önemli roller oynamışlardır (Sakin, 2010, s. 52; bkz. Sümer ve Sevim, 1971). Türkmenlerle Osmanlı Beyliği'nin ilişkisi ise, Oğuz neslinden ve Kayı boyuna mensup olan Osmanlı Devleti'nin atası olarak kabul edilen Süleyman Şah'ın, konar-göçer Türkmen aşireti ile birlikte Anadolu'ya göç etmesiyle başlamıştır. Sözkonusu bu aşiretler, devletin kuruluş aşamasında çok büyük vazifeler almışlardır. Özellikle Bizans sınırını kendilerine yurt tutmuş ve buradan gelecek tehlikelere karşı siper olmuşlardır. Bu dönemde kefereye yapılan pek çok cihattan sonra aşiret düzeninden devlet düzenine geçilmiştir. Dönemin kaynaklarında, vakanüvisler tarafından hem padişahın hem de askerlerin Türklüğü sıklıkla vurgulanır. (Gündüz, 1998, s. 86) Bunun yanısıra akılları karıştıran ve bu konunun sorgulanmasına asıl sebep olan mevzu, bazı kaynaklarda Anadolu'ya yapılan akınlar sonucunda tutsak alınan Rum ve Ermeni asıllı genç çocuklardan askerliğe elverişli olanların eğitilerek hassa ordusuna alındıklarına dair ifadelerdir. Zamanla bunların sayısının "Türkler'in kıskançlığını" çekecek derecede çoğaldığı ve hatta Melikşah devrinde ordudan kovulmalarına sebep olduğu yönündeki ifadeler, henüz Osmanlı'dan da önce kurucu ana unsur olan Türkler'in, yönetimde geri plana atılmaya

Social Sciences And Social Sciences 1
The Problem Of A Conjurator In Osmani: About The Issue Of Settlements And Tax Assurances

Yayın Yılı:
2018
Yayıncı:
Bilgin Kültür Sanat Yayınları
Dil:
Turkish
ISBN:
978-605-9636-55-1
Disiplin:
Climate,Capital Markets
Konu:
Climate,Capital Markets
Özet:
(AI):
The view of the entrance Ottoman state on the Turkish, Turkish and circular identities and the positive or negative reflection of the policies of this issue is faced with different practices in different periods.Most of these practices cause the researcher to see the archive documents to fall into the mistake that the state and Turkmen are either religious or ethnicly under pressure and therefore a distinction is made between the conspirates and the settled reya.It would be a better approach to evaluate the data available in the light of the conjunctual developments of the period and to follow the provisional/permanent policies and practices in this context.In this context, the study will try to investigate the pressure on counterparts, especially in recent periods when the state began to lose control, and the spiritual basis of this pressure on the settlements; the fiscal assurances, refugees and voivodes, in particular, will try to investigate the material, economic, and uncontrollable / illegal practices.In fact, the state’s effective use of the conarchers began with the rapid multiplication of the Turkish population in Anadolu, with the masses of Turkish immigrants from Turkey, Horasan and Azerbaijan to Anatolia, which were sent by the Selchuklu sultan from the 11th century, and thus passed to the dominant state.In the words of the Holy Prophet (peace and blessings of Allah be upon him), the Holy Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) said, “The Holy Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) said, ‘The Holy Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) said, ‘The Holy Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) said, ‘The Holy Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) said, ‘The Holy Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) said, ‘The Holy Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) said, ‘The Holy Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) said:“They served at the beginning of the state and suffered trouble.”(Nizamülmülk, 2015, p.176) This land holding was so strong in the first years that it is seen in 1085 that the Anatolian turguie was called in Europe.The sons (Turks) who settled in Anatolia (Turks) the crowds were named according to the names of the family leaders or the area, the place and the town they held, and they created new sizes and the towns.Then these Turkmen assemblies, from time to time, under various names, established many large and small states and played important roles in the political history of that era (Sakin, 2010, p.Love and Love, 1971.The relationship between the Turkmenists and the Ottoman Beethoven began with the fact that Suleyman Shah, who was considered the ancestor of the Ottoman state, belonging to his son's generation and his old age, migrated to Anatolia along with the Konar-Göçer Turkmen family.These people have taken great responsibilities in the state’s establishment stage.In particular, the Byzantine border has been kept in their land and has been seized against the dangers that come from here.Many of the events that took place in this period were passed from the state order to the state order.In the sources of the time, the vacancies often emphasize the turquoise of both the king and the soldiers.(Gündüz, 1998, p. 86) The position that also confuses the minds and the main reason for the question of this issue is the statements that the prisoners from Roms and Armenian children who were taken into prison as a result of the flows made to Anatolia in some sources were trained and taken into the Hassa army.The statements that, over time, the number of them increased to a degree that would attract "the jealousy of the Turks" and even cause them to be expelled from the army in the Melikshah era, the Turks, which were the main element of the founder before the Ottoman, to be thrown back into the government.