3. Uluslararası Sosyal Ve Beşeri Bilimler Kongresi

ISPEC Yayınevi

Hem dünyada hem de Türkiye'de değişen nüfus yapısı ve artan yaşlı nüfus oranıyla birlikte yaşlılık ve yaşlanma olgusu çok önemli boyutlar kazanmaya başlamıştır. Zira sosyal refahın ve ortalama gelirin artması, bireylerin daha sağlıklı ve uzun yıllar yaşamalarına imkan sağlamıştır. Bireysel olduğu kadar sosyal ve ekonomik açıdan da birçok sorunu beraberinde getiren yaşlılık, genel olarak takvimsel yaşın artması sonucu bireyde görülen fiziksel, bilişsel ve sosyal düzeyde fonksiyonel yetersizlik ve düşüşlerin görülmesi olarak tanımlanabilir. Yaşadığımız çağda bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ilerlemesi ve önem kazanması sadece toplumun yaşam standardını artırmakla kalmamış aynı zamanda toplumun demografik yapısının değişmesine özellikle de sağlık hizmetlerinin artması sonunu insan ömrünün uzamasına da yol açmıştır. Dolayısıyla insan ömrünün uzaması ve doğum oranlarının düşmesi, dünyadaki birçok ülke gibi Türkiye'de de yaşlı nüfusun artmasını sağlamıştır. Bu nedenle gelişmiş Batılı toplumlar gibi Türkiye de hızla yaşlanan ülkeler arasına girmeye başlamıştır. Bu çalışma, değişen nüfüs yapısı içinde Türkiye'nin doğusu olarak nitelendirilen ve daha çok geleneksel tutum ve değerleri ile öne çıkan Van ili ile Batı olarak tanımlanan ve modern, seküler bir yaşam tarzının hâkim olduğu bilinen Muğla ili arasında yapılan bir saha araştırmasının niteliksel verilerine dayanmaktadır. Çalışma, Türkiye'nin iki önemli ili olan Van ve Muğla'da yaşayan bireylerin kültürel düzeyde yaşlılığa bakış açıları, yaşlılığa yükledikleri anlamlar, yaşlı bireylere ilişkin algı ve tutumlarını ele almayı amaçlamıştır. Bu kapsamda Türkiye'deki yaşlılara yönelik algı ve tutumlar nicel ve nitel veriler üzerinden incelenmiştir.

2019

M. Zeki DUMAN , Hicret GÖK