6. Uluslararası Deprem Sempozyumu

Yazarlar:
Kıvanç Taşkın Kerem Peker
Yayın Yılı:
2019
Yayıncı:
KÜV Yayınları
Dil:
Türkçe
Disipline:
Mühendislik
Konu:
Building Construction and Design
Özet:
Özet Mevcut yapıların büyüklüğü arttıkça, inşaat mühendisleri betonarme yapıların kalitesini, saha çalışmalarının sadeleştirilmesini ve inşaat süresinin azaltılmasını sağlamaya çalışmışlardır. Bundan dolayı yapı elemanlarının geometrik özellikleri normalden daha büyük olacaktır. Deprem yönetmeliklerinde son yıllarda belirlenen sınır değerler elemanların içine konulacak donatıların miktarlarını, yerleşimini çok değiştirmiştir. Buna ilaveten yüksek mukavemetli beton kullanımının gerekli olduğu durumlarda, betonun bu donatı sıklığında iyi yerleşememe ve bunun sonucunda da yeterli aderansın sağlanamaması problemi doğmuştur. Bunun nedeni, betonun karmaşık inşaat demiri alanına yerleştirilmesinde ve yeterli örtme derinliğinin sağlanmasında ve inşaat demiri ile beton arasındaki bağ belirsizliğinin sağlanmasındaki muhtemel zorluklardır. Bunlara ilaveten kolon-kiriş birleşim bölgelerindeki donatı sıklığının daha da artması ve bindirme boylarının kolonun orta noktasına kadar uzatılması da sorunu daha da büyütmüştür. Mühendisler bu problemlere çözüm olarak klasik bindirmeli yöntem yerine bu donatıların uç uça eklenebilmesi ile ilgili farklı çalışmalar yapmışlardır. Mevcut olan en yaygın donatı bağlantı yöntemleri, basınç kaynaklı ek yeri ve mekanik ek yeri yöntemleridir. Bu çalışma, yakın zamanda yürürlüğe giren TBDY 2018 Ek-8A da verilen şartların mevcut yönetmeliklere göre bir karşılaştırılmasıdır. Mekanik eklerin, bindirmeli eklere alternatif olarak kullanımı performans açısından nasıl değerlendirileceğinin açıkça verilmemesidir. Burada, mekanik eklerin(manşonların) performansına yönelik yapılması gereken testlerin ne olması gerektiği ile ilgilidir. Performansın belirlenmesinde en belirleyici etkenin çekme testleri sonucudur. Burada bahsedebilen sadece dayanımın belirlenmesi değil bunun yanında süneklik, sıyrılma ve donatıdan kopma gibi durumlarının tamamının da sağlanması zorunluluğudur. Ayrıca deprem altındaki davranışının da yukarıdaki etkenler ışığında test edilmesi gerekliliğidir. Yönetmeliğimizde bunlar için kısa sadece testlerin adları verilerek bir tanımlama yoluna gidilmiştir. Deneylerin hangi sıklıkla ve kaçar numune üzerinde yapılması gibi en basit düzenlemeler mevcut değildir. Bu çalışmanın sonucu olarak ACI 318 ve ISO-15835 standartları altında daha geniş ve kapsayıcı bir bölüm için öneriler geliştirilmiştir. Bu önerile geliştirilirken

6th International Earthquake Symposium

Yazarlar:
Kıvanç Taşkın Kerem Peker
Yayın Yılı:
2019
Yayıncı:
KÜV Yayınları
Dil:
Turkish
Disiplin:
Building Construction and Design
Konu:
Building Construction and Design