Eski Türklerde Musiki
Eski Türklerde Musiki

Yazarlar:
Yavuz DALOĞLU
Yayın Yılı:
2010
Yayıncı:
III. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu
Dil:
Türkçe
Disipline:
Yaşam Bilimleri
Konu:
Plant Biochemistry
Özet (AI):
Giriş Genellikle Asya"da ve daha geniş bir coğrafî bölge olarak Avrasya"da, bizim bugün konuştuğumuz dil ve lehçelerini konuşan kavimler, kimi zaman "Türk" adını kullanarak, kimi zaman da değişik adlarla, tarih öncesinin ve tarihin derinliklerinden günümüze değin çok zengin bir kültür yaratmış ve uygarlık ailesinin de seçkin bir üyesi olmuştur. Türklerin, insanlığın kültür ve uygarlık zenginliğine kattığı sayısız değer vardır. Bir toplumun yalnızca dilini incelemek bile, o toplumun, uygarlık evrenindeki düzeyini belirlemede sağlam bir ölçüttür. Türkçe üzerine yapılmış şu saptama ve yorum, öne sürdüğüm gerçekliği doğrulamada sanırım geçerli bir örnek olacaktır: Ünlü bir Alman dilbilimci, Max Müller, 1861"de yayımlanan, üç yıl sonra da Leçons sur la science du langage (Dilin bilimi üstüne dersler, 1864) adıyla fransızcaya çevrilen yapıtında, türkçenin açıklığını ve düzenliliğini vurguladıktan sonra, gözlemine dayanak olarak "ünlü bir doğubilimci"nin sözlerini anar: "Türkçe öyle düzenli, öyle uyumludur ki insanda bir seçkin bilginler kurulunun yaratımıymıĢ gibi bir izlenim uyandırır". ġu var ki, gözlemine dayanak olarak anmakla birlikte, Müller bu sözlere küçümsenmeyecek bir eleĢtiri de getirir: "Hiçbir kurul böylesine güzel bir dil yaratamazdı". Müller"in adını vermeden görüĢünü aktardığı "ünlü doğubilimci", çok büyük bir olasılıkla, 1790 yılında Eléments de la langue turque (Türk diline giriĢ) adıyla yayımlanan hayranlık verici bir Türkçe dilbilgisi yayımlamıĢ olan Pierre-François Viguier"dir. O değilse, Türkçe konusunda aynı görüĢlere ulaĢ-mıĢ bir baĢka "ünlü doğubilimci" daha var demektir. Bunlara ünlü yapıtı Grammaire de la langue turque"te (Türkçenin dilbilgisi, 1921) Müller"i anan Jean Denis"yi de ekleyebilirsiniz, daha baĢkalarını da (Yücel, 2000, ss. 7-8). "Musiki de bir dildir" ve aynı insanlar arasındaki iletişimi sağlayan, edebî eserlerin ortaya çıkmasına olanak tanıyan ve bilimin ulaşmasına aracılık eden dil kadar kültür ve uygarlık evreninin önemli bir parçasıdır. Alman musikibilimci ve yazar Hermann Kretzschmar musikiyi: "Açıklığı, konuĢulan dile oranla daha ince koyultulu (nüanslı) ve daha derinden etkileyici bir konuĢma sanatı (Sprachkunst)" (Oransay, 1988, s. 18) olarak tanımlamıştır. Bu tanımlamanın bizim için doğaldır ki en canlı örneği, tarih öncesinden günümüze değin, Türklerin musiki sanatıyla ilintisidir. Türk toplum yaşamında ve devlet geleneğinde her dönemde, musikinin çok özel, işlevsel ve sanatsal bir konumu olmuştur. Bundan dolayıdır ki Türkler, bir başka dil olan musikileriyle de, insanlığın kültür ve uygarlık evrenine çok zengin bir katkı sunmuştur ki bunun da pek çok kanıtı vardır. Bu doğaldır çünkü en küçüğünden en büyüğüne varıncaya değin her topluluk veya toplum gibi Türklerin de yaşayış serüveninde kendilerine özgü, zengin ve karakteristik özellikler barındıran musikileri sürekli var olmuştur. Hattâ Türklerin, büyük devletler, imparatorluklar ve sonuçta da uygarlık kurucusu olma yeteneğini göz önünde bulundurduğumuz zaman, gelişmiş bir musiki yaşamı ve gelişmiş bir musiki yapma pratiği oluşturduğunu söylemek bir abartma veya hamâset değil, tam tersi bilimsel bir gerçekliktir.

Music In Ancient Turks (AI)
Music In Ancient Turks (AI)

Yazarlar:
Yavuz DALOĞLU
Yayın Yılı:
2010
Yayıncı:
III. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu
Dil:
Turkish
Disiplin:
Plant Biochemistry
Konu:
Plant Biochemistry
Özet:
(AI):
The people who speak the languages and languages we speak today, sometimes using the name “Turkish”, sometimes with different names, have created a very rich culture from the prehistoric and depths of history to the present day, and have also become an outstanding member of the civilization family.Turks have countless values that humanity contributes to the wealth of culture and civilization.Even studying the language of a society is a solid measure in determining the level of that society in the civilization universe.This finding and comment on Turkish, I think, will be a valid example in the confirmation of the reality I suggest: a famous German linguist, Max Müller, published in 1861, and three years later translated into French under the name Leçons sur la science du langage, after emphasizing the clarity and regularity of Turkish, the observation of the words of "a famous native scientist" is based on the observation: "Turkish is so regular, so consistent that a distinguished scientist creates in man an impression like the creation of a council."But, as a reference to his observation as a basis, the mullers bring a criticism that will not be underestimated to these words: "No council could create such a beautiful language.""The famous native scientist, whose appearance is translated without the name, is very likely Pierre-François Viguier, who publishes an admirable Turkish language, published in 1790 under the name Elements de la langue turque."If not, then there is another "scientific native" baģka to the same sights about Turkish.You can also add to them the famous grammaire de la langue turque"in (Turkish language science, 1921) the muller"i anan jean denis", and more baģkats (Yücel, 2000, ss.7 to 8)."Music is also a language" and is an important part of the culture and civilization universe as the language that facilitates communication between the same people, enables the appearance of literary works and facilitates the reach of science.German musician and writer Hermann Kretzschmar has defined music as “a sprachkunst, a more subtle and more impressive sprachkunst than the sprach language” (oransay, 1988, p.It is natural for us that the most vivid example of this definition, from the prehistory to the present day, is the connection with the music of the Turks.In the life of the Turkish society and in the state tradition in every period, music has been a very special, functional and artistic position.This is why the Turks, with their music, which is another language, have made a very rich contribution to the universe of culture and civilization of mankind, and there are many evidence of this.This is natural because from the smallest to the greatest, every community or society, like the Turkish people, has always existed music that has their own, rich and characteristic characteristics in their lifetime.When we take into account the ability of the Turks, the great states, the empires, and ultimately the founder of civilization, saying that it forms an advanced musical life and an advanced music making practice is not an exaggeration or an exaggeration, but rather a scientific reality.