Uluslararası Avrasya Göç Sempozyumu

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi

Özet Köleliğin dünyada yasaklanmasının üzerinden çok zaman geçmiş olmasına rağmen, hala insanları doğdukları, yaşadıkları topraklardan kopararak başka coğrafyalardaki insanların emrine sunmak ve bunun üzerinden kazanç sağlamak isteyenler var olmaya devam etmişlerdir. Bu yüzden insan hakları fikrinin doğurduğu birçok koruyucu tedbir, sözleşme ve beyanname ve uluslararası hukuk düzenlemelerine rağmen insan ticareti küresel anlamda önemli bir sosyal problemdir. Doğu bloğunun yıkılmasıyla Türkiye insan ticaretine özellikle kadın ticaretine açık bir ülke haline gelmiştir. Orta Asya'dan, Ortadoğu'dan ve Afrika'dan getirilen insan ticareti mağdurlarının Avrupa'ya veya Amerika'ya transfer edilişinde Türkiye transit bir ülke olarak kullanılabilmektedir. Bu suç kaynak ülke, geçiş ülkesi ya da varış ülkesi gibi çoklu bileşenlere sahip olması sebebiyle hemen hemen her ülkeyi etkileyebilmektedir. Demir perdenin çöküşüyle her alanda olduğu gibi maalesef suç dünyasında da küreselleşme kendini göstermiş ve insan ticareti sınır aşan organize bir suç türü olarak dünyanın utanç listesinde yer almaya başlamıştır. Çalışmamızda bir zamanlar İpek Yolu'na ev sahipliği yapan Kazakistan ve Türkiye'de insan ticaretinin boyutları ABD Dışişleri Bakanlığının 2018 İnsan Ticareti Raporu ışığında incelenecektir. Kazakistan ve Türk hukukunda insan ticaretinin ceza kanunlarında nasıl düzenlendiği tespit edilerek, bu suçun önlenebilmesi yolundaki asgari standartları karşılayıp karşılayamadıkları tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: İnsan ticareti, İnsan ticareti raporu, Kazakistan'da insan ticareti, Türkiye'de insan ticareti, insan ticareti suçu.

2018

Ümmügülsüm KILIÇ