Uluslararası Katılımlı Türk Romatoloji Kongresi
İnflamatuar Hastalıklarda Ağrı Yönetimi

Yazarlar:
Yayın Yılı:
2018
Yayıncı:
Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği
Dil:
Turkish
Disipline:
Edebiyat
Konu:
Environmental Communication
Özet (AI):
İnflamatuar hastalıklar toplumda sık karşılaşılan, genellikle kronik seyirli ve yaşam kalitesinde azalma ile sosyoekonomik kayıplara neden olabilen hastalıklardır. Bu hastalıklar seyir ve prognoz açısından ciddi farklılıklar gösteren geniş bir grubu kapsamaktadır. Bununla beraber inflamatuar, dejeneratif ya da diğer nedenlere bağlı romatizmal hastalıklarda hemen daima en çok görülen semptom ağrıdır. Ağrı önemli bir morbidite nedeni olmanın yanı sıra, hareket kısıtlığı ve eklemlerde ortaya çıkan şekil bozukluklarından daha fazla fonksiyonel kayıplara neden olabilmektedir. Bu nedenle tedavi hedefleri arasında, altta yatan hastalık sürecinin tedavisi ile birlikte, ağrının da giderilmesi büyük önem taşımaktadır. Güçlü bir subjektif komponenti ile kompleks bir fenomen olan ağrı, altta yatan hastalığın doğasından ve kişisel biyolojik ve psikolojik yatkınlıklardan etkilenebilmektedir. Bunun yanı sıra çevresel ve psikososyal faktörlerin de ağrı deneyimi üzerine etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle kas-iskelet sistemi hastalığı olanların tedavisinde ağrı karakterlerinin belirlenmesi (ağrının başlangıcı, süresi, sıklığı, fonksiyonel etkileri vb.) ve tanının konması, ağrının azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması için geliştirilen kapsamlı bir tedavinin planlanması açısından çok önemlidir. Bu bulgular ışığında inflamatuar hastalıklarda ağrı yönetimi kapsamında romatolojik süreçlerin tedavisi ile ilgilenen hekimlerin ağrıya yaklaşımı, ağrının değerlendirilmesi, patofizyolojisi, sınıflandırılması, ağrıya interdisipliner yaklaşım ve ekip çalışmasının önemi ile farmakolojik, nonfarmakolojik ve girişimsel tedaviler ayrıntılarıyla bilinmelidir. Romatizmal hastalıklarla ilgilenen hekimler ağrının tanısını koymalarına ve tedavisini planlamalarına rağmen genellikle kendilerini bir "ağrı hekimi" olarak nitelendirmemekte, akut ve kronik kanser dışı ağrı komponenti olan kas iskelet sistemi hastalıklarını tedavi eden bir uzmanlığa daha yakın olduklarını düşünmektedirler. Ayrıca ağrıya geleneksel olarak doku hasarı ve inflamasyon gibi proksimal ağrı nedenleri perspektifinden yaklaşmakta ve tedavisinde ya lokal ya da sistemik inflamasyonu azaltıcı tedavilere konsantre olmaktadırlar. Tedavilerinde ağırlıklı olarak nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ'ler), biyolojik ajanlar dahil hastalık modifiye edici ilaçlar ve kortikosteroidleri içeren farmakolojik tedaviler kullanılmaktadır. Genellikle önerilmelerine ve yüksek oranda etkinlik bildirilmesine (1) rağmen kognitif davranışsal tedavi veya egzersizi de içeren bedensel temelli tedaviler gibi nonfarmakolojik, psikososyal yaklaşımlar, genellikle etkinliğin az olduğu tedaviler olarak değerlendirilmektedir. Romatolojik hastalıklarda, ağrının etiyolojisi primer olarak periferik dokulardaki olaylar kapsamında açıklanmakta ve sonuç olarak hekim semptomları kontrol etmek için özellikle inflamatuar hastalıklarda immün sisteme yönelik farmakolojik tedavilere ağırlık vermektedir. Buna paralel olarak da inflamatuar veya noninflamatuar köken fark etmeksizin majör veya geri dönüşsüz doku hasarı olan hastalarda cerrahi ana tedavi seçeneği haline gelmekte ve nihai bir operasyona kadar farmakolojik tedavi kullanılmaktadır. Bu yaklaşım tedavide ağrıya katkısı olan santral sinir sistemindeki olaylara olan ilgiyi azaltarak geniş kapsamlı bir araştırma ya da yaygın veya uygun kullanım olmaksızın ek analjezik, psikososyal veya girişimsel tedavilerin uygulanmasına yol açmaktadır. Aynı zamanda bu yaklaşım hekimlerin romatolojik sorunları olan hastaların tedavi sürecindeki ağrı yönetiminde yeni ve multidisipliner yaklaşımları kullanmasında kısıtlılıklara neden olmanın yanı sıra ağrı ile ilgili kaliteli ve özgün çalışmaların planlanmasına da engel teşkil etmektedir. Avrupa' da RA hastalarında yapılan ve bu sorunların varlığına işaret eden güncel bir çalışmada hastaların üçte ikisinde yeterli ağrı kontrolü sağlanamadığı bildirilmektedir. Buna ek olarak romatolojik hastalıkların tedavisindeki gelişmelere rağmen çoğu hasta doktorunun tedavide altta yatan kas iskelet sistemi hastalığına odaklandığı ve ağrının kendisinin azaltılması ile ilgili olmadığına inanmaktadır. Bazı hastalarda var olan bu izlenime rağmen Amerikan Romatoloji Derneği (ACR) romatizmal hastalıklarda ağrı yönetimi konusundaki açıklamalarında etkili ağrı yönetimi ve semptom kontrolünün tüm sağlık hizmeti sunucuları ve organizasyonlarının etik bir zorunluluğu olduğu görüşünü onaylamaktadır.

International Turkish Romatology Congress
I. Inflammatory Diseases In Pain Management.

Yazarlar:
Yayın Yılı:
2018
Yayıncı:
Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği
Dil:
Turkish
Disiplin:
Environmental Communication
Konu:
Environmental Communication
Özet:
(AI):
Inflammatory diseases are diseases that are common in society, often chronic and can lead to decreased quality of life and socio-economic losses.These diseases cover a wide group of serious differences in prognosis and prognosis.In addition, in inflammatory, degenerative or other causes-related rheumatism diseases, the most common symptom is pain.In addition to being a major cause of morbidity, pain can lead to more functional losses than movement restrictions and shape disorders that occur in the joints.Therefore, among the treatment targets, along with the treatment of the underlying disease process, the removal of pain is also of great importance.Pain, a complex phenomenon with a strong subjective component, can be affected by the nature of the underlying disease and by personal biological and psychological tendencies.In addition, environmental and psychosocial factors have an impact on the pain experience.Therefore, the determination of the pain characteristics in the treatment of those with musculoskeletal disease (the beginning, duration, frequency, functional effects, etc.)And the diagnosis is very important in terms of the planning of a comprehensive treatment developed to reduce pain and improve the quality of life.In light of these findings, the doctors who are interested in the treatment of rheumatological processes in the framework of pain management in inflammatory diseases should be known with the importance of pain approach, pain assessment, patofysiology, classification, interdisciplinary approach to pain and teamwork and the detail of pharmacological, non-pharmacological and initiative treatments.Doctors who are concerned with rheumatism diseases, although they are diagnosing the pain and planning its treatment, often don’t call themselves a “ pain doctor”, they think they’re closer to a specialization that treats the diseases of the muscle-skeletal system, which is an acute and non-cancer pain component.They also approach the pain traditionally from the perspective of proximal pain causes such as tissue damage and inflammation, and focus on local or systemic inflammation-reducing treatments in their treatment.In their treatments mainly are used nonsteroidal anti-inflammatory drugs, disease-modifying drugs, including biological agents, and pharmacological treatments containing corticosteroids.Non-pharmacological, psychosocial approaches, such as physical-based therapies, including cognitive behavioral therapy or exercise, are often considered therapies with low efficacy.In rheumatoid diseases, the etiology of pain is primarily explained within the scope of events in peripheral tissues and, as a result, the doctor emphasizes the pharmacological treatments aimed at the immune system, especially in inflammatory diseases, to control the symptoms.Parallelly, in patients with major or irreversible tissue damage, regardless of the inflammatory or non-inflammatory origin, surgery becomes the main treatment option and pharmacological treatment is used until the final operation.This approach reduces the interest in events in the central nervous system that contribute to pain in the treatment and leads to the implementation of additional analgesic, psychosocial or initiative treatments without extensive research or widespread or adequate use.In addition, this approach also prevents the doctor's limitations in the use of new and multidisciplinary approaches in pain management in the treatment process of patients with rheumatological problems, as well as the planning of quality and original studies on pain.According to a recent study conducted in Europe and indicating the presence of these problems, two-thirds of patients have not been able to provide sufficient pain control.In addition, despite the advances in the treatment of rheumatoid diseases, most patients believe that the doctor focuses on the disease of the underlying muscle-skeletal system in the treatment and is not related to the reduction of pain itself.Despite this impression that exists in some patients, the American Society of Romatology (ACR) confirms that effective pain management and symptom control is an ethical obligation for all healthcare providers and organizations in its statements on pain management in rheumatism diseases.