Öğretimde Yapay Zekâ
ÇEVRİMİÇİ EĞİTİM VE YAPAY ZEKÂ
Özet:
Yapay zekânın çevrimiçi eğitim ortamlarına entegrasyonu, öğretim yöntemleri ve stratejilerinde yeni bir dönemin habercisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönüşüm, sadece çevrimiçi eğitimi değil, eğitimin tüm paydaşlarını da kapsayarak, öğretmenleri, politika yapıcıları ve öğrencileri, eğitim dinamiklerini yeniden düşünmeye zorlamaktadır. Yapay zekânın eğitim alanındaki potansiyeli, eğitim paydaşlarının daha önce ulaşamadıkları veya zor ulaştıkları ihtiyaçlarını karşılayabilme, bu ihtiyaçları özgün bir şekilde analiz edebilme, özelleştirebilme, uyum sağlama ve çözüm üretme gibi çeşitli olanaklar sunmaktadır. Bununla birlikte, üretken yapay zekânın yaygınlaşması, öğrenenlerin bilgi ve becerilerinin ölçülmesi, öğrenilen bilgilerin doğruluğu ve becerilerin değersizleştirilmesi gibi konuları da içeren, etkili öğrenme ortamlarının tasarımı, geliştirilmesi ve kullanımıyla ilgili bazı zorlukları da beraberinde getirmiştir. Yapay zekâ araçlarının geleneksel eğitim uygulamaları üzerinde yarattığı değişim baskısı ve öğrencilerin yapay zekâya aşırı bağımlı olma tehlikesi, dikkat çeken endişeler arasında yer almaktadır. Öğrencilerin yapay zekâyı etkili bir şekilde kullanma yetkinliğine sahip olmalarını sağlamak büyük önem taşımaktadır. Bu bölümde, yapay zekânın çevrimiçi eğitim ortamlarında kullanımı üç ana boyutta ele alınmıştır: (1) çevrimiçi eğitimde yapay zekânın kullanım alanlarının belirlenmesi, (2) yapay zekânın çevrimiçi eğitime sağladığı katkıların saptanması ve (3) yapay zekânın çevrimiçi eğitimde yarattığı problemlerin incelenmesi. Bu bölümde, çevrimiçi eğitimde yapay zekânın potansiyel ve sınırlılıklarının daha iyi anlaşılması ve bu teknolojinin etkili kullanımı için stratejiler geliştirmek amacıyla derinlemesine bir bakış sunulmaya çalışılmıştır.