8. Afyonkarahisar Araştır Maları Sempozyumu
Türkün Susmayan Sesı Bahtıyar Vahabzade’nın Sandıktan Sesler Eserınde Sovyetler Ve Türk Dünyası Konusu

Yazarlar:
Yayın Yılı:
2018
Yayıncı:
Afyonkarahisar Belediyesi
Dil:
Türkçe
ISBN:
978-605-69123-3-7
Disipline:
Edebiyat
Konu:
Medieval Literature
Özet (AI):
Sadece Azerbaycan'ın değil, Türk Dünyasının ve dünya Türklerinin susmayan sesi Bahtiyar Vahabzade Sovyet döneminde bile sadece Azerbaycan'ın değil, Türk dünyasında yaşayan kardeşlerinin derdini çekmiş, korkmadan bu konuları şiirlerinde dile getirmiştir. Bu konuda yazdığı eserlerinde o Rus Şovenizminin sömürgesi altında inleyen Türk milletinin ağrısını, acısını korkmadan söylemiş, şiirlerinde bu temaları ele almıştır. Bu konuları işlediği için şaire defalarca KGB tarafından soruşturma açılmıştır. Azatlık, hâk, adaletten söz açtığı zaman sadece Türk Halklarının değil, diğer halkların da tarafında durmuş, onların haklarını savunmuştur. Şair Uluslararası toplantılarda sadece Türk kardeşlerini değil, dünyada sömürge altında inleyen Afrika ve Asya halklarının da mahkûm durumda olduklarını dile getirmiştir. Korkmaz, azatlık mücahidi şair olan B.Vahabzade Sovyetlerin en güçlü olduğu yıllarda 60'lı yıllarda bu olayları dile getirmiştir. O bazen Avrupalı şair ve yazarların, bazen hem yerlisi Doğuda 'da ilk tiyatro yazarı M. F. Ahundov'un edebi üslubundan istifade ederek yer, mekan, zaman değiştirmek yoluyla Sovyet sömürgeciliğine karşı isyan bayrağını kaldırıyor, yüreğindekileri acık aydın söylüyordu. Onu koruyan halkının, yazar ve şairlerinin tavsiyesi ile bazı şiirlerini simgesel olarak sandığa atmış ve Sovyetler dağıldıktan sonra onları kitap halinde yayımlamıştır. Şair "Sandıktan Sesler" isimli kitabında şiirlerin tarihini de yazmıştır. Buradaki şiirlerin yazılma tarihi 1948 yılından başlamakta ve çeşitli konular ele alınmıştır ki, bu konuların içinde halkların ana diline, tarihine, kültürüne özgürlüğüne koyulmuş yasaklardan söz açılmıştır. Buradaki şiirlerin içinde en fazla dikkati çeken Türk soylu halkların ana dili meselesidir. Şair -Bir milleti yeryüzünden silmek istersen, onun dilini yasakla-ifadesi şairin dilindeki en önemli slogandır. Makale bütün konular bir bir ele alınacak, onlar hakkında ilmi açıklama yapılacak, eserlerden örnekler verilecektir. B.Vahabzade Sovyetler İttifakında yaşayan bütün halkların derdini dile getirmekte, onların derdine çare aramaktadır. Anahtar Kelimeler: Türk, Bahtiyar Vahabzade, Sandıktan Sesler, Eser, Türk Dünyası Sadece Azerbaycan'ın değil, Türk Dünyasının büyük şairi, aslında Türkün susmayan sesi, ebedi yaşar şair Bahtiyar Vahabzade 1925 yılı Ağustos ayının 16'da Kafkas Sıra Dağlarının eteğinde yeşil ormanlar diyarı Şeki'de dünyaya gelmiştir. Şairin ölümünden önce onun hayatını kaleme alan Türkiyeli bilim insanı Erdal Karaman şunları yazmaktadır: "Azerbaycan'a gelmeden önce Bakı'nın sıkıntılı günlerini, Karabağ'ın faciasını televizyonda seyir ederken bu rayihayı, bu cazibeyi onun eserlerinde hisediyordum. Bu, Bahtiyar'ın iç dünyasına nüfuz eden sesi idi. Türkiye onun şiirleriyle Azerbaycan'ı, Azerbaycan halkının hissiyatını daha da yakından tanıma fırsatı elde etti. Onun şiirleri bir dönemde Azerbaycan ve Türkiye arasında köprü oldu" (Erdal 2009: 9) 1998 yılında Yrd. Doç. Dr. Hüsniye Zal Mayadaglı'nın Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları tarafından basılan Bahtiyar Vahabzade, Hayatı ve Eserleri kitabında, 2009 yılında Bakı'da Doç. Dr. Erdal Karaman tarafından yayımlanan Türk Dünyasının Sesi B. Vahabzade kitabında şairin hayatı hakkında bir birine benzer ve farklı yönler vardır. Ama ortak fikir bundan ibarettir ki, B.Vahabzade Abisi Mahmut Ağa'ya evlatlığa verilmiştir. (Mayadag-lı1998: 7). Dört tarafı ormanlarla Şeki güzel havası, buz bulakları ile Azerbaycan'ın en güzel bölgelerinden biridir. Belki de Bahtiyar Beyin ilhamı bu güzellikten almış ve onu şair olarak yetiştirmiştir. B.Vahabzade Zekeriya ve Hanımın evladı olarak doğar, ama evin büyük oğlu Mahmut'un evladı yok, o babasından yeni doğan bebeği ister. Bu bebek Bahtiyar'dır. Bahtiyar Bey bu sırrı 1946 yılında dede bildiği (aslında asıl babası ) Zekeriye Bey vefat ettiğinde yine asıl anneannesinden öğrenmiş. Önce inanmak istememiş, ama baba dediği abisi ve onun hanımı Gülüzar Bahtiayar'ı canları kadar sevmiş, onu el içinde büyütmüşler. Önce Tip Üniversitesini kazanan şair bu sanatın ona ait olmadığını hisseder ve gizlice kaydını o zamanki * Muş Alparslan Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı -Bölümü, Öğretim Üyesi Azerbaycan Devlet Üniversitesinin filoloji fakültesine yaptırır. Sonradan annesi bundan haber tutsa da Bahtiyarı çok sevdiğinden onu kıramaz ve destekler. Fakülteyi yüksek puanlarla bitiren Bahtiyar Bey doktora eğitimini de uğurla bitirir. Doktora, doçent ve Profesör unvanlarını alır. Onu en çok tanıtan ise bu unvanlar değildir, Azerbaycan halkı onu şair olarak tanır ve severdi. Bahtiyar Beyin eserleri elden ele, dilden dile geziyordu. Herkes onun şiirlerini ezbere biliyordu. Bestekârlar onun şiirlerine müziği besteliyor, şarkıları gönül okşuyordu. Halkın ona olan büyük sevgisi şairi Milletvekili kürsüsüne getirip çıkardı. Sovyetler döneminin en güçlü, kuvvetli çağında o korkmadan, çekinmeden Sovyetleri tenkit ateşine tutuyordu, ama onu seven dostları ve Azerbaycan halkının sevgisi Rusların şair için hazırladıkları planlarını alt-üst etti. Biraz Azerbaycan'ın geçmişine başvurmak gerekir. Şair bu bilgileri Sandıktan Sesler isimli kitabının Önsözünde şöyle dile getirmiştir: "Ben Sovyet rejimine düşman olan, ona lanet okuyan, mahvını arzulayan eğitimsiz, ancak açıkgözlüdindar bir ailede büyüdüm. Çocuk yaşlarımdan Sovyet rejiminin zulmünü (1930'u yıllarda Şeki'deki isyandan sonra yapılan zulmü nazarda tutuyorum) kendi gözlerimle gördüm. O günden Sovyet rejimine karşı içimde bir nefret başkaldırdı, o nefret sonradan şiirlerde kendine yer buldu" (Vahabzade 2002:3). Şairin anılarından belli oluyor ki, tecrübesiz olduğu için, Sovyetlerin ne kadar zülüm kâr ve kan içen olmalarından habersiz olduğu için bu rejimi eleştiren şiirleri korkmadan arkadaşlarına okuyor, ama tecrübeli hocaları onu uyarır, ihtiyatlı olmayı tavsiye ederler. Azerbaycan'ın tanınmış bilim insanı Ord. Prof. Dr. N. Caferov o dönemi çok güzel karakterize etmiştir: "Edebiyat dünyası 30-40'ı yıllarda mürekkep tarihi merhale yaşıyordu. Bir taraftan 30'u yılların Represiyası hale devam ediyordu, diğer taraftan, edebiyata yeterikadar diplomatik gençler geliyordu. Ancak bu gençler ne kadar ihtiyatlı davransa da çoğu zaman coşkunduygularını saklamıyor, kükreyip coşuyor, etraftakileri de zor duruma sokuyorlardı. B.Vahabzade o gençlerden biri, belki de birincisi idi. B.Vahabzade'nin milletseverliği o derece ileri çıkmıştı ki, konuşulması yasaklanan konular etrafında fikir yürütmek, konuşmak onun için sıradan bir iş olmuştu, yüreğinde ne varsa acık aydın der, kendini ateşe atıyordu. Onun hayatı böyle riskli olaylarla dolu idi" (Caferov 1996: 6). Prof. Dr. T. Aliyeva B.Vahabzade'nin ilk yaratıcılık yılları hakkında şunları yazmaktadır: "Şairin edebiyat dünyasına geldiği ilk yıllar 2.Dunya Savaşı dönemine denk geliyor, o zamanlaredebiyattaesas tema vatana sevgi, düşmana kin ve nefret vardı. Esas slogan "Her şey cebhe için, her şey zafer için" idi. Savaş sanatkârdan gerçek ihtiras talep ediyordu" (Aliyeva 2014: 138). 1930 yıllarında Sovyetlerin Azerbaycan halkının başına neler getirdiğini gören şair bunları hiç unutamamış, ülkesini esaret altında görmek istemeyen şair duygularını eserlerine dökmüş, ama yayımlamamıştır. Şairin yazdığına göre, o günden yazdıklarını arşivine toplamaya başlıyor ve o şiirler sonradan Sandıktan Sesler ismi ile Sovyetler dağıldıktan sonra ışık yüzü görüyor. "B.Vahabzade şiiri çilekeş fikrin, dünya, insan, sevgi ve özgürlük hakkında çırpıntıların şairidir. O şiirlerinde tarihin şah damarını arıyor, bir sözün, bir kahramanın mıknatıs sahasında geçmişi, bugünü ve geleceği kavuşturur" (Mehmetov 1995; 115). Ölmez şair azatlık nağmekarı, Türkün susmayan sesi Bahtiyar Vahabzade'nin Sandıktan Sesler isimli kitabındaki şiirlerini konuya ve içeriğine göre birkaç bölüme ayırdık:

8th Afyonkarahisar Research Symposium (AI)
The Soviets And The Turkish World In Bahtiyar Vahabzade's Voices From The Chest (AI)

Yazarlar:
Yayın Yılı:
2018
Yayıncı:
Afyonkarahisar Belediyesi
Dil:
Turkish
ISBN:
978-605-69123-3-7
Disiplin:
Medieval Literature
Konu:
Medieval Literature