3. Uluslararası Sosyal Ve Ekonomik Araştırmalar Öğrenci Kongresi
Değişen Güvenlik Tehditleri Bağlamında Yeni Terörizm Olgusu: Küreselleşen Etnik Terör
Yayıncı:
Keykubat Yayınları
Konu:
Popular Science in Sports
Özet (AI):
ÖZ Günümüz dünyasında terör, sadece bir ülke ya da bölgenin sorunu olmaktan çıkmış ve tüm devletlerin güvenlik sorunu haline gelmiştir. Genellikle ideolojik temellere dayanan terör olgusu bazen de sosyal, ekonomik, etnik ve dini temellere dayalı olarak ortaya çıkmıştır. 1990'lı yıllarından ortasından itibaren etnik temelle gerçekleştirilen etnik terör olayları, dünyada daha fazla görülen terör hareketleri haline gelmiştir. Devletler için önemli bir sorun olarak varlığını sürdürecek olan etnik temele dayalı terör, diğer terör çeşitlerine göre daha fazla şiddet içeren yöntemler kullanmakta ve eylemlerini daha acımasızca uygulamaktadır. Genellikle, etnik kimliğe dayalı olarak ortaya çıkan etnik terörün nihai amacı bölgesel çapta yeni bir devlet kurmakta olup, Soğuk Savaş sonrası uluslararası boyutta şiddetini artırmıştır. Terör eylemlerinin sınır ötesine taşınması ve uluslararası etki doğurması amacıyla gerçekleştirilen uluslararası terör faaliyetleri, küreselleşmenin artan etkisiyle birlikte tüm dünya çapında küresel terör boyutuna taşınmıştır. Etnik kimlik ayrımı ile ortaya çıkan terör faaliyetleri, ırk ayrımcılığı, milliyetçilik ve toplumsal bütünlüğe zarar verecek şekilde güncelliğini korumaya devam etmiştir. Irkçılık kavramı ayrımcılık, ötekileştirme ve dışlama eylemleriyle bağlantılı olup bu eylemleri gerçekleştirmek için "ırk" kavramı bir araç olarak kullanılmaktadır. Bilimsel olarak kullanılan ırk kavramı zaman içinde değişime uğrayarak insanları fiziksel özelliklerine göre ayrıştırmıştır. Yapılan çalışmalar ırkçılığın son bulmadığını, tersine evrimleşerek yeni yüzler ve düşmanlar edindiğini göstermektedir. 2000'li yıllarda Almanya'da Türklerin hedef alındığı kundaklama olayları, Fransa'daki banliyö ayaklanmaları, Hollanda'da camilere ve Müslüman okullara yapılan saldırılar, İngiltere'de yapılan ayrılıkçı uygulamalar ve son dönemde gerçekleşen Yeni Zelanda'da camiye düzenlenen saldırı ırkçılığın bu yeni yüzünü göstermektedir. Bu çalışmanın temel amacı da etnik terörün, uluslararası boyuttan küresel bir hedef haline dönüşmesi, Yeni Zelanda'da, Türk milliyetçiliği, etnik köken ve dinsel amaçlı gerçekleşen saldırıyı, son dönemde görünürlüğü iyice artan yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı, ırkçı söylemler ve İslamofobi merkezli bakış açısıyla değerlendirmektir.