I. Uluslararası Din Ve İnsan Sempozyumu “din, Dil Ve İletişim”

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yayınları

Özet Günümüz Ahlak Felsefesi eserlerinde tıp etiği, iş etiği, iletişim etiği, eğitim etiği gibi her alanın ahlaki yapısından söz edilmektedir. Bu etik alanlar her geçen gün artmaktadır. Bu artış, bir taraftan ahlakın önemsenmesi açısından olumlu bir duruma işaret etmekteyken, diğer taraftan birçok alanda ahlaki yozlaşmanın olduğunu da göstermektedir. İslam Ahlak Felsefesi insanın kendisiyle, toplumla ve Yaratıcı ile iletişimin hangi düzeyde ve nasıl olması gerektiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu iletişim gerçekleşirken, insan tabiatı gereği kendini, toplumu, olayları, kişileri, düşünceleri hatta bazen Tanrı ile ilişkisini sorgulamakta ve eleştirmektedir. Bu husus, ontolojik ve epistemolojik açıdan insanın aklî varlık olmasının tabii neticesidir. Eleştiri, ilim alanlarında ve toplumun çoğu kesimlerinde bazen bilinçli, bazen de bilinçsizce yapılmaktadır. Bazen eleştiri adı altında "kardeş ilan edilen Müslümanlar" bile birbirlerini düşünce ve siyasi farklılıklarından dolayı ötekileştirmekte ve tekfir etmektedir. Eleştiride doğru yöntem ve ahlaki yan göz ardı edildiği zaman felsefi, sosyolojik ve psikolojik anlamda geri dönülmez hata ve hasarlar ortaya çıkmaktadır. O halde bugünün insanını ve Müslümanını yaralayan eleştiri nedir? Eleştirinin ahlakından söz edilebilir mi? Eleştirinin hangi ahlaki ilkeler ve değerler çerçevesinde yapılması gerekir? Çalışmada bu tarz soruların cevapları ortaya konulacaktır.

2019

Kamil SARITAŞ