Türk Düşüncesinde Filozof ‘deli Filozof’ Mudur?
Türk Düşüncesinde Filozof ‘deli Filozof’ Mudur?

Yayın Yılı:
2018
Yayıncı:
Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
Dil:
Turkish
Disipline:
Kültür ve Medya Çalışmaları
Konu:
Scandinavian,Latin American Cinema and TV
Özet:
Özet Tanzimat'tan, Cumhuriyet ve sonrasına kadar İstanbul'da yaşayan biri olarak Türk toplumunun düşünce dünyasına katkı sağlayan Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864Gürpınar ( -1944 bırakmış olduğu pek çok yayınında Türk toplumunu incelemeye almış, bu hususta tanıtımlar yapmış ve dönemin koşulları hakkında fikirler vermeye çalışmıştır. O Deli Filozof (1964) isimli eserinde, Avrupa aydınlanmasının Osmanlı Devleti'nin son dönemindeki etkilerini ve toplumun özelliklerinin yanı sıra ülkeye yeni girmiş pozitivizm gibi akımların etkisini yansıtmaya çalışmıştır. Gürpınar'ın yapıtları refah içinde yaşanacak bir toplum için sadece ekonomik, siyasal ya da askeri olayları konu edinmez, kültürel öğeleri de ele alıp incelemek gerektiğinin altını çizer. Özellikle kültürümüzde yer alan ve toplumsal gelişmelere ket vuran dogmatik düşünceleri, batıl inançları irdeleyerek, bilimin ışığında aydınlanmaya çalışılan düşünsel düzeyden söz eder. O, pozitivizmin etkisiyle akla ve bilime dayalı bir bilinç geliştirmenin gerekliliğini ortaya koyar ve geleneksel yapıda yer alan ahlaki ögeleri de bu çerçevede oluşturmaya çalışır. Dönemi itibariyle yapmaya çalıştığı bu zihniyeti değiştirme faaliyeti bugün hala bizim gündemimizde önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemizde ve Türk düşüncesinde felsefenin durumuna ve özelikle son yıllarda yapılan çalışmalara baktığımızda Grek kökenli philosophia'nın anlamını irdelemeye çalıştığımız ve bunu geliştirmek için çaba sarf ettiğimiz görülmektedir. Artık daha sıkça yapılan çalışmalar Türk dilinde felsefe yapmanın imkânını, ülkemizde felsefeyi geliştirmenin koşullarını tartışmaya başlamıştır. İşte bu tartışmalardan hareketle bu çalışmada Gürpınar'ın eseri incelenerek ülkemizde felsefenin o dönem koşulları itibariyle nasıl ele alındığının ve günümüzde felsefeye ve felsefenin konu alanlarına nasıl bakıldığının izi sürülmeye çalışılacaktır.

Is It A Crazy, A Crazy, A Crazy, A Crazy, A Crazy?
Is The Philosopher A 'mad Philosopher' In Turkish Thought? (AI)

Yayın Yılı:
2018
Yayıncı:
Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
Dil:
Turkish
Disiplin:
Scandinavian,Latin American Cinema and TV
Konu:
Scandinavian,Latin American Cinema and TV
Özet:
:
As a person living in Istanbul, from the resume to the republic and afterwards, Hussein Rahmi Gürpınar (1864Gürpınar) contributed to the world of thought of the Turkish society, and in many publications he left (1944), he studied the Turkish society, made promotions in this regard and tried to give ideas about the circumstances of the period.In his work, called the crazy philosopher (1964) he tried to reflect the influences of Europe's enlightenment in the last period of the Ottoman state and the characteristics of society, as well as the influence of newly entered positivism in the country.Gürpınar’s works not only concern economic, political or military events for a prosperous society, but also emphasize that cultural elements should be addressed and studied.The dogmatic thoughts that are present in our culture, and that hit the social developments, speak of the mental level that is attempted to illuminate in the light of science, by turning into the western beliefs.It demonstrates the need for the development of a consciousness based on mind and science through the influence of positivism and tries to create the moral objects in the traditional structure in this framework.The activity of changing the mind that he tried to do from time to time still holds an important place in our agenda today.When we look at the state of philosophy in our country and in the Turkish thought, and especially the studies that have been done in recent years, it appears that we are trying to understand the meaning of Greek philosophy and we are trying to improve it.Now more frequent studies have begun to discuss the possibility of making philosophy in the Turkish language, the conditions of developing philosophy in our country.Thus, by moving from these discussions in this study, the work of Gürpınar will be studied and we will try to track how philosophy in our country is addressed according to the circumstances of that period and how philosophy and philosophy are viewed today.