Doğu Kütüphanesi Nedir? Hikayesi hayli geçmiş zaman uzanan “doğu” kavramı, yetmişli yılların sonlarında rahle-i tedrisinden geçtiğimiz rahmetli Cemil Meriç hocanın hediyesidir. Hediyeden ziyade buna bir vazife, bir imtiyaz belgesi, bir vasiyetnâme, hâtta aziz bir manevi miras demek daha doğru olur diye düşününüyorum. “doğu ve Doğu”, Meriç hocadan itibaren zihni haritamızda bir coğrafi alanın sınırını aşarak, gerçekten beşeri ve içtimai yön duygusuyla, nerede bulunmamız gerektiğine dair koodinatların tesbitinde bir pusula, bir rehber olduğunu baştan belirtmeliyim.
Ne var ki, bir perspektif sunmakla bize “Yeni Bir Dünyanın” kapılarını açmada rehber olan Meriç hocanın her fani gibi aramızdan ayrılması üzerine yolumuza el yordamıyla fenersiz olarak devam etme çabaları, uzun bir zamanımızı aldı. Yordamlama usulüyle devam ettiğimiz bu yolda, garip bir tesadüf eseri rastladığımız rahmetli Hasan Basri Gürses ağabeyin bu yolculuğa dahil olup, gönüllü rehberliğiyle bu yol Galiyev’den Nehru’ya, İkbal’den Akif’e, Dostoyevski’den, Kemal Tahir’e, Turbetskoy’dan Dugin’e, Namık Kemal’den Celal Ali Ahmet’e, Danilevski’den Daryüş Şayegan’a, Mayakovski’den Atilla İlhan’a kadar sayısı çok olmamakla, az da olmayan Doğulu mütefekkirlerin uzun münakaşa, münazara ve mülâhazalara konu olmasıyla zenginleşerek, ilk defa Brüksel’de iki dilde (Türkçe ve Fransızca) “Doğu Haberleri” adıyla aylık bir dergi olarak ortaya çıktı. Doğu’nun yeniden tanımlanma ve anlamlandırmasında “Doğuculuğun” bir dünya görüşü olarak yansıtılmasını içeren bu çabalar, tabiî olarak misyoner bir yayınevinin methali niteliğinde olmakla, 2005’te “Doğu Kütüphanesi” alâmeti farikasıyla kültür ve irfan dünyasına katıldı.
Kitap Adı: Aşık Mevlüt İhsani'nin aşk konulu hikayeleri üzerine bir araştırma
Yayın Tarihi: 2019
Yazar: Altun, Işıl